Ana Sayfa Blog Forex Pozisyon Yönetimi Nasıl Yapılır?
14.07.2025

Forex Pozisyon Yönetimi Nasıl Yapılır?

Forex piyasasında işlemi açmak kadar o işlemi doğru yönetmek de önemli. Çünkü kazancı ya da zararı belirleyen çoğu zaman pozisyonun açıldığı nokta değil, nasıl sürdürüldüğü oluyor.
Forex Pozisyon Yönetimi Nasıl Yapılır?

 

Forex piyasasında işlemi açmak kadar o işlemi doğru yönetmek de önemli. Çünkü kazancı ya da zararı belirleyen çoğu zaman pozisyonun açıldığı nokta değil, nasıl sürdürüldüğü oluyor. Yani bir işlemi açtıktan sonra ne yapılacağına dair net bir plan yoksa, en baştan kaybetmek mümkün. İşte bu yüzden forex pozisyon yönetimi, sadece teknik analizle değil aynı zamanda disiplinle yürütülen bir süreç haline geliyor. Riskin sınırlandırılması, duygusal kararların önlenmesi ve stratejinin sürdürülebilir olması açısından bu yönetimin mantıklı bir temele oturması gerekiyor.

 

Pozisyon Boyutu Belirleme Stratejisi Neye Göre Şekillenir

 

Bir yatırımcı işlem açmadan önce sermayesini ne kadar riske edeceğini hesaplamak zorunda. Bu hesaplama tamamen tahmine ya da hisse dayalı olmamalı. Genelde başlangıç seviyesindeki yatırımcılar, pozisyon boyutunu rastgele belirleyip tüm bakiyeyi tek bir işleme yatırma eğiliminde olur. Ancak bu durum, telafisi zor zararlarla sonuçlanabilir. Risk yüzdesi çoğu zaman sabit tutulur ve her işlemde örneğin sadece %1 veya %2’lik bir sermaye riske edilir. Bu yöntem, portföy büyüklüğü ne olursa olsun istikrarlı kalmayı mümkün kılar. Pozisyon büyüklüğü belirlenirken ayrıca kaldıraç oranı, stop loss seviyesi ve piyasa volatilitesi gibi faktörler de hesaba katılmalı. Her biri birlikte değerlendirildiğinde daha sağlıklı bir karar alınabilir.

 

Stop Loss Kullanımı Başlangıçta Korkutucu Gelebilir Ama Gereklidir

 

Stop loss koymak bazı yatırımcılar için sanki “kaybetmeye hazırlanmak” gibi gelebilir. Oysa aslında durum tam tersidir. Stop kullanmamak, piyasanın tersine gitmesi halinde sermayenin büyük bir kısmını hızla kaybetmeye neden olur. Bir işlemi açarken aynı anda o işlemin ne zaman kapanması gerektiği de netleşmiş olmalı. Aksi halde kararlar piyasa içindeki anlık stresle verilir ve genellikle hatalı olur. Stop loss seviyesi, teknik analizle belirlenen destek veya direnç seviyelerine göre planlanabilir. Bu sayede pozisyon yönetimi sadece fiyat takibine değil, önceden belirlenmiş stratejiye dayanır. Böyle bir sistem kurmak, duygusal kararların önüne geçilmesini sağlar.

 

Kar Al Seviyeleri Belirsizlikten Kurtulmak İçin Şarttır

 

Bir pozisyon kâra geçtiğinde çoğu yatırımcı “biraz daha bekleyeyim” düşüncesiyle hareket eder. Ancak bu tutum, fırsatın tamamen kaçmasına ya da kârın zarara dönüşmesine yol açabilir. Bu yüzden işlemi açarken hedef kâr seviyesi de belirlenmeli. Bu seviye, genellikle risk-kazanç oranına göre ayarlanır. Örneğin 1:2 oranıyla hareket eden bir yatırımcı, 100 dolarlık bir zarar riskine karşı 200 dolar kazanç hedefleyebilir. Bu sayede uzun vadede kârlı olmak mümkün hale gelir. Ayrıca kar al seviyesi, pozisyonun otomatik kapanmasını sağladığı için işlem sırasında sürekli ekran başında olma zorunluluğunu da ortadan kaldırır.

 

Aşamalı Pozisyon Yönetimi İleri Düzey Disiplin Gerektirir

 

Bazı yatırımcılar işlemi tek bir noktadan açıp kapatmak yerine, farklı seviyelerden parça parça işlem yapmayı tercih eder. Bu yöntem özellikle piyasanın dalgalı olduğu zamanlarda etkili olabilir. Örneğin fiyat belli bir seviyeye ulaştığında pozisyonun bir kısmı kapatılıp kalan kısmı daha yüksek bir hedefe taşınabilir. Bu tür yönetim tarzı, hem riskin kademeli olarak azaltılmasını hem de kazancın optimize edilmesini sağlar. Ancak bu yöntemin işe yaraması için sıkı bir plana sadık kalmak gerekir. Çünkü fiyat dalgalandıkça fikri değiştirmek, sistemin çökmesine neden olur.

Bu yazıyı paylaş:
Dr. Tunç Arda Yaman

Dr. Tunç Arda Yaman

Dr. Tunç Arda Yaman, yüksek frekanslı işlem algoritmaları, volatilite tahmin modelleri ve risk yönetimi stratejileri üzerine çalışan bir finans uzmanıdır. Zürih’te geçirdiği araştırma yıllarında Avrupa merkezli hedge fonlar ile iş birliği yaparak, veri tabanlı işlem sistemleri geliştirmiştir. Türkiye’ye döndükten sonra hem akademik camiada hem de özel sektörde danışmanlık rollerinde bulunmuş, özellikle bireysel yatırımcılara yönelik portföy stratejileri ve algoritmik işlem setleri ile tanınmıştır. Finansal içerik üreticiliği ve teknik analiz eğitimleriyle geniş bir kitleye ulaşmaktadır.

Öne Çıkan Firmalar